Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
MAKALE - İhlâs Yüceltir Riyâ Alçaltır - Ömer Öngüt
İhlâs Yüceltir Riyâ Alçaltır
MAKALE
Misafir Yazar
1 Şubat 2002

 

İHLÂS YÜCELTİR RİYÂ ALÇALTIR

 

Hatice Aydın


Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde buyuruyor ki:

“Kim Rabb’ine kavuşmayı arzu ediyorsa güzel bir amel işlesin ve Rabb’ine kullukta hiç ortak koşmasın.” (Kehf: 110)

Hakiki müslüman olmak için iman etmek ve ibadetlerini doğru ve ihlâs ile yapmak şarttır. İhlâsı terketmek haramdır.

Allah katında bizi yücelten ihlâs nedir ve nasıl kazanılır?

İhlâs: Gerek beden ile gerek mal ile yapılan farz ve nafile bütün ibadetleri, zikir ve istiğfarı gönülden, Allah rızâsını gözeterek niyetlerine O’nun rızâsından başka şeyleri karıştırmamaktır.

Şöyle ki;

O ameli gerektiren sebep bir olursa yani Allah rızâsı için olursa ihlâs olur. O ameli gerektiren sebep iki olursa riyâ olur. Bir kalpte iki sevginin yer almadığı gibi.

Örneğin:

Bir kimse Allah için oruç tutmak dilerse fakat zayıflamak niyeti de olursa riyâ yapmış olur. Halis amel Allah için olan ameldir.

Allah-u Teâlâ buyuruyor ki:

“Dini Allah’a has kılarak ihlâs ile kulluk et. Dikkat edin hâlis din Allah’ındır.” (Zümer: 2-3)

Mal, mevki, övgü, hürmet, şöhret kazanmak için yapılan ibadetlerde ihlâs olmaz. Zahmetler boşunadır. Ömür sermayesinin kaybıdır. Rabb’imiz kulluk görevlerimizi ihlâs ile yani kendi rızâsı için yapılıp yapılmadığına bakar.

Bu gerçeği Peygamberimiz şöyle açıklıyor:

“Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz, fakat kalplerinize ve amellerinize bakar.” buyurmuştur. (Müslim)

Rabb’imizin ve Peygamber’imizin emri olan ihlâsı kazanmanın şartı; amellerimizi Allah rızâsı için yapmak ve yalnızken yaptığımız şekilde insanlar arasında da ifa etmek, insanlar arasında yaptığımız güzellikte yalnızken de tatbik etmektir.

Nitekim Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır:

“Amellerin en faziletlisi azda olsa devamlı ve ihlâslı olarak yapılandır.”

“İhlâslı ol, az amel sana yeter.”

Yüce Rabb’imiz şöyle buyuruyor:

“İman edip de sâlih amel işleyenler cennet halkıdırlar. Onlar orada ebedî kalacaklardır.” (Bakara: 82)

 

Yapılan amel ve ibadetleri boşa çıkaran, bizi gadâb-ı ilâhi’ye maruz bırakan, şirk yerine geçen riyâ nedir ve nasıl korunuruz?

Riyâ: İnsanın kendisini başkalarına üstün göstermek, onların kalplerinde yer etmek, hürmet, tazim beklemektir.

Riyâ gizli şirktir.

Ebu Said el-Hudri -radiyallahu anh-den:

“Biz aramızda Deccal’in fitnesinden söz ediyorduk.

Hazret-i Peygamber bize doğru geldi ve şöyle buyurdu:

‘Nazarımda sizin için Deccal’in fitnesinden daha korkutucu olanı size açıklayayım mı?’

Evet, açıklayınız yâ Resulellah!

‘Gizli şirk (riyâ)dır.’”

Meselâ; kişi kalkıp namaz kılar, ancak Allah’a beğendirmek için değil de bakan insanlardan ilgi görmek için namazını güzelce kılar.

Riyânın esası tamamen makam ve itibar sevgisine dayanır. Genelde insanlarda yaygın olan övülme; insanın kalbinde çok arzu edilir. Yapılan ibadet ve iyiliklerin görülmesini isterler. Hangi özellikler övülüyorsa bunu gücünün üstünlüğüne yorarlar. İyilikleri kendine mâl etmeye çalışırlar.

Halbuki Allah-u Teâlâ buyuruyor ki:

“Sana gelen her iyilik Allah’tandır.” (Nisâ: 79)

Kişide bir iyilik, güzellik husule geliyorsa O’nun koyduğu sermayenin eseridir.

Övülen kişi övgü sebebiyle kendisini büyük, çevresini küçük görebilir. Buna din dilinde “Kibir” denir.

Allah-u Teâlâ buyuruyor ki:

“İnsanları küçümseyip yüz çevirme. Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah kendini beğenip övünen ve böbürlenen kimseleri aslâ sevmez.”

Sonuç olarak deriz ki; mümin gereksiz olarak övgüye başvurmamalıdır. Ancak kişi hakkında sorulduğunda gerçeği dile getirmek için övgü zaruri olabilir. Ayrıca teselli ve teşvik için de övgü bir çare olarak görülebilir.

Riyâ kalpte öylesine gizlidir ki karıncanın ayağının sesinden de gizlidir.

İmâm-ı Azam -rahmetullahi aleyh-Hazretleri bir fakire birşey verdiğinde, fakir teşekkür etmiş:

“Bana niçin teşekkür ediyorsun. Ben senin hakkını veriyorum.” buyurmuşlar.

İtaatkâr müminler yaptıkları iyilik karşısında bir karşılık beklemezler.

Riyânın dört alâmeti vardır:

1-Yalnız kalınca tembelleşir.

2- Halk arasında neşelidir.

3- Övülünce amelini artırır.

4-Yerilince amelini azaltır.

Riyâdan nasıl korunabiliriz?

Amellerin yapılmasında yardımı Allah’tan görmek, amelleri kendine mâl etmemek, verilen lütuf ve ihsandan dolayı Allah’a şükretmek. Yapılan amellerde Allah’tan rızâsını isteme, amelini, sevabını Allah-u Teâlâ’dan bekleme.

Şu duâyı da unutmamalıdır:

“Allah’ım niyetimi hâlis eyle, amelimi kabul eyle, rızâ yolunda beni yürüt.”