Yâsin Sûre-i şerif’inin 21. Âyet-i kerime’sinde şöyle buyuruluyor:
“Sizden hiçbir ücret istemeyenlere uyun. Onlar doğru yoldadırlar.” (Yâsin: 21)
Bu Âyet-i kerime mucibince para toplayanların doğru yolda olmadığını Cenâb-ı Hakk bildirdiği halde, ya doğru yolda imiş gibi göstermek isteyenlerin durumu ne olacak?
Bu Âyet-i kerime bir berzahtır. Binaenaleyh kim ki para topluyorsa doğru yolda olmadığını bu Âyet-i kerime beyan eder.
Bu para toplayanlar, bu Âyet-i kerime’ye iman etmiş değillerdir. İman edenlere ise bu Âyet-i kerime kâfidir. Çünkü hepsi eğri yoldalar, hepsi soyuyor, yoluyorlar.
Diğer bir Âyet-i kerime’de şöyle buyuruluyor:
“Resulüm! Onlara de ki: ‘Ben sizden bir ücret istersem eğer, o ücret sizin olsun. Benim ücretim Allah’a âittir. O herşeye şâhiddir.” (Sebe: 47)
Ve fakat, dini dünyaya âlet edenler, sofrada yemek için dâvet ederler ve orada halkı kaz gibi yolarlar, soyarlar. Bunu, her bölücü yapıyor.
Cemiyet içinde utandırarak evini, arabasını, parasını, elindeki avucundakini alırlar. Senet imza ettirirler. Oturduğu evi, bindiği arabasını, icra yolu ile alırlar. Hepsi faizle iştigal ederler.
Kimisi banka kurar, küfrünü açık ilân eder. Kimisi vaaz vereceğiz diye, gelenleri soyarlar.
Resulullah Aleyhisselâm, din-i İslâm’ı tebliğ ederdi. Onlar da kendi dinlerini, partilerini tebliğ ediyorlar. Çarşıda, pazarda, Arafat’ta, Kâbe’de, Medine-i münevvere’de evden eve gezerler, her çadıra girerler. Kendi din ve partilerini bahis edip, para toplarlar. Allah-u Teâlâ para istemeyi yasakladığı gibi, aynı zamanda bu paralar nereye harcanıyor? Hem istiyorlar, hem de zekât ve fitre diye toplanan paralar fakire ulaştırılmıyor. Oysa talebelerden de para alınıyor. Hem de kendilerini müslüman imiş gibi göstermek isterler.
Kim ki bunların toplantısına dahil olursa, bunlara para verirse;
“Fasığa ikram eden İslâmiyet’in yıkılmasına yardım etmiş olur.” (Münâvi)
Hadis-i şerif’i mucibince İslâm dininin yıkılmasına yardım etmiş sayılır.
Hadis-i şerif’te:
“Onların dinleri para olacak.” buyuruluyor. (Münâvi)
O ise koyun postuna bürünüp dini dünyaya alet ediyorlar. Oysa din-i İslâm ile hiçbir ilgilerinin olmadığını yukarıdaki Âyet-i kerime’ler ile açıkladık.
“Ahir zamanda öyle kimseler türeyecektir ki, bunlar dinlerini dünyalığa âlet edeceklerdir. İnsanlara karşı koyun postuna bürünmüş gibi yumuşak ve güzel huylu görünürler. Dilleri şekerden bile tatlıdır, amma kalpleri kurt gönlü gibidir.
Aziz ve Celil olan Allah-u Teâlâ (bu gibi kimseler için) şöyle buyuruyor:
‘Bunlar acaba benim sonsuz affediciliğime mi güveniyorlar, yoksa bana karşı meydan mı okuyorlar? Ululuğum hakkı için, onlara öyle ağır bir musibet vereceğim ki aralarında bulunan yumuşak başlılar şaşakalacaklardır.” (Tirmizî)
Koyun postuna bürünüp halkı soyanlara sen müslüman der misin? Sen de onlardan mısın?
Bunlar mümin midir? Kâfir midir? Kararını kendin ver. Bu Âyet-i kerime’lere bak. Bunların icraatlarına bak, kararını kendin ver.