“Onlar kendi yüklerini, kendi yükleriyle beraber daha nice yükleri taşıyacaklar ve uydurdukları şeylerden kıyamet günü mutlaka sorguya çekileceklerdir.”
Bu Âyet-i kerime’de de açık görülüyor ki, Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’lere göre değil de kendi uydur-duklarını güya doğru imiş gibi göstermeye çalışırlar.
Bunlar, her ne kadar Allah-u Teâlâ’nın Âyet-i kerime’si ve Hadis-i şerif’lerle deliller gösterilip önlerine konsa da, bu kalbi mühürlü olanlar bu hakikatlara gözü yumuk bakar, işitmek de istemezler. Çünkü bunlar nefislerini ilâh edinmişlerdir.
Âyet-i kerime:
“Resulüm! Gördün mü o nefis arzusunu ilâh edineni? Artık ona sen mi vekil olacaksın? Onu şirkten sen mi koruyacaksın?” (Furkan: 43)
Onlar ona uymuşlardır, ilahi hükmü bırakmışlardır.
Bunca hakikatlere rağmen bu ilâhi hükmü umursamazlar, kalpleri mühürlü, gözlerine perde çekilmiş, kulakları tıkanmış. Sureti insan, sıfatı hayvan. Kendilerine sorsan, cihadın en önünde görünüyorlar. Halbuki en büyük ifsadı yapıyorlar.