Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
REFAH DİNİ'NE MENSUP MAHMUT EFENDİ'NİN MOLLALARINA CEVAPTIR - Ömer Öngüt Görüşleri Sözleri Kitapları Düşünceleri Yazıları Eserleri
Cep Kitapları
REFAH DİNİ'NE MENSUP MAHMUT EFENDİ'NİN MOLLALARINA CEVAPTIR
'Amma ne var ki, insanlar din hususunda kendi aralarında parçalara bölündüler, çeşitli kitaplara ayrıldılar. Her bölük, her parti kendi tuttuğu yoldan memnundur, yanında bulunan (din veya kitapla) sevinmektedir.' (Müminun: 53)

Nefislerini İlâh Edinenler

Nefislerini İlâh Edinenler


Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’lerinde şöyle buyuruyor:

“Yoksa onların, dinden Allah’ın izin vermediği şeyleri dini kaide kılan ortakları mı var?

Eğer azabı erteleme sözü olmasaydı, derhal aralarında hüküm verilirdi.

Şüphesiz ki zâlimlere can yakıcı bir azap vardır.” (Şûrâ: 21)

“Dillerinizin yalan yere vasfettiği şeyler hakkında ‘Bu helaldir, bu haramdır.’ demeyin. Çünkü Allah’a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Allah’a karşı yalan uyduranlar ise iflah olmazlar.” (Nahl: 116)

Yahudi ve hıristiyan ulemâsı bir delile isnad etmeksizin birçok mesele ihdas ederek; dinlerinde haram olan şeye helâl, helâl olan şeye haram demişler, avam tabakası da bunları kabul etmişlerdir.

Âyet-i kerime’de şöyle buyurulmaktadır:

“Onlar Allah’ı bırakıp hahamlarını, rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i rableri olarak kabul ettiler. Oysa kendilerine, bir olan Allah’a ibadet etmeleri emredilmişti.” (Tevbe: 31)

Bu Âyet-i kerime’nin mânâsını bizzat Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz kendisi açıklamıştır.

Şöyle ki:

Daha önceleri hıristiyan olan Adiy bin Hâtim boynunda gümüşten bir haç olduğu halde, İslâm hakkında bilgi edinmek niyetiyle Medine’ye gelmişti. Şüphelerini gidermek için Resulullah Aleyhisselâm’a bazı sorular sordu. “Bu âyet bizi âlimlerimizi, rahiplerimizi rabler edinmekle suçluyor. Halbuki biz onları kendimize rabler edinmeyiz. Bunun mânâsı nedir.” dedi.

Resulullah Aleyhisselâm “Onlar helâli haram kıldılar, haramı helâl kıldılar. Siz bunu öylece kabul etmiyor muydunuz?” diye sorunca Adiy“Evet böyledir.” diye tasdik etti. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz:

“İşte bu sizin onları rabler edinmenizdir.” buyurdu. (İbn-i kesir)

Dolayısıyle bu Hadis-i şerif, Allah-u Teâlâ’nın Kitab’ını kenara iterek; haramı helâl, helâli haram yapanların nefislerini ilâh ve rab ittihaz ettiklerini, onlara uyup peşinden gidenlerin de onları rabler edindiklerini göstermiş olmaktadır. Dolayısıyle müşrik olmuş oluyorlar. Allah’a inandık deseler bile, bu iddialarının inandırıcı olmadığı ortadadır.

Biz size dememişmiydik; imamlara iman eden, Allah-u Teâlâ’ya iman etmemiştir. Binaenaleyh bu imamlar size hep Allah-u Teâlâ’nın yasak ettiği şeyleri mübah gösteriyor, helâl olarak kabul ettiriyorlar. Ve siz de onlara uymakla onlara tapmış oluyorsunuz. İlâhî hükmü bıraktığınızdan ötürü, onlara inanıyorsunuz. Allah-u Teâlâ’nın hükmünü arkaya atıyorsunuz ve böylece dinden imandan ayrılmış oluyorsunuz.

Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuşlardır:

“Eğer ümerânız sizin hayırlı olanlarınızdan iseler, zenginleriniz sehavetli cömert kimseler ise, işlerinizi aranızda istişare ile hallediyorsanız; bu durumda yerin üstü altından hayırlıdır.

Yok eğer ümerânız şerlilerinizden, zenginleriniz cimri ve işleriniz kadınların elinde ise; yerin altı üstünden (yani ölmek yaşamaktan) daha hayırlıdır.” (Tirmizi: 2267)

Niçin yerin altı üstünden hayırlı olacak? Kâfir küfrünü icra edecek, kimi İslâm’ı kaldıracak, kimi din-i İslâm’ı kendine mal edecek.

Bakıyorsunuz, kimi dini kaldırıyor, kimi kendine mâlediyor. Bir diğeri namazı, bir diğeri orucu, bir diğeri zekatı. Zira İslâm dinine o kadar saldırılar olacak ki, kâfirler toplanıp Kur’an-ı Azimüşşan’ın hükmünü kaldıracaklar, yani değiştirecekler.

Kimi ulûhiyet, kimi peygamberlik, kimi dabbet’ül-arz, kimi mehdilik dâvâsında bulunacak. Kimi zinayı, kimi fâizi, kimi içkiyi mübah sayacak. Hırsızlar alkışlanacak, hazine yağmalanacak, soygun alenen olacak. Sapıklar türeyecek. Türemeler bir bir, arka arkaya türeyecek. Hepsi emr-i ilâhiyi değiştirip kendi dinlerine, kendi hükümlerine göre karar verecekler. Onlar münafık olduklarını göstermemek için ve din-i İslâm’ı bozmak için, bu emri almışlar. Ve bu icraatlarını yapıyorlar.

“İşte böyle, inkâra sapanlar bâtıla uydular, iman edenler ise Rabblerinden gelen hakka uydular.” (Muhammed: 3)

“Bu böyledir. Çünkü onlar, Allah’ı kızdıracak şeylerin ardınca gittiler ve O’nu râzı edecek şeylerden hoşlanmadılar.

Bu yüzden Allah onların işlerini boşa çıkarmıştır.” (Muhammed: 28)

Şimdi kimi destekleyin dediğini ve kimi desteklediğinizi size açıyorum, önünüze seriyorum.


  Önceki Sonraki