Eski ümmetler de bugünkü gibi azmışlar, Allah'ın hükmünü hiçe saymışlardı. Allah'ın azabı gelince birden taş kesiliverdiler veya başka türlü cezalara çarptırıldılar. Bugün ise bu seyyiat zamanı olan âhir zamanda o eski kavimlerin yaptıklarının hepsi fazlası ile yapılıyor, âkıbetimiz ne olur? Bugün yaşananlar hep ihtâr-ı ilâhi'dir. Mutlaka kötünün arasında iyi, kurunun yanında yaş da yanar.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde şöyle buyurmaktadır:
"Kendilerine yapılan uyarıları unutunca, üzerlerine nimet ve zevklerden her şeyin kapılarını açıverdik. Nihayet kendilerine verilenlerle şımarıp ferahlandıkları sırada da ansızın onları yakaladık. Birdenbire bütün umutlarını yitirdiler." (En'am: 44)
Bir âfât geldiği zaman iyi-kötü ayırılmaz. Onun için âfât umuma geliyor. Bunlardan başımıza geldi ve daha ne geleceği de bilinmiyor.
•
Bu eser Eylül 1999, Ekim 1999, Kasım 1999, Aralık 1999, Ocak 2000 ve Şubat 2000 tarihli "Hakikat Aylık İslâm Dergisi"ne âit başyazılardan derlenmiştir.