Bunların küfrü hoş gördüğünü, dinden çıkıp küfre kaydıklarını, yeni bir din kurduklarını, küffarın ajanı olduğunu Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’lerle ortaya sermişler, hem imanları hem de vatanımızı korumak için ikaz ve irşad etmişlerdi.
Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’lere iman edenler bu hakikatleri duydu iman etti, diğerleri ise “Ama onlar da hizmet ediyor.” dedi. Ve fakat bugün bunların bütün ihaneti ortaya serildi, bu vatan küffarın eline düşmekten kıl payı kurtuldu.
Oysa muhterem müellif seneler önce FETÖ hakkında şu ikazları yapmışlardı:
Fethullah Gülen ise en büyük din ve vatan düşmanlarıyla görüşmeler yapmış, Allah-u Teâlâ’nın müminlerle kâfirler arasında koyduğu hudutları kaldırmıştır. Allah-u Teâlâ İslâm ile küfrü ayırıyor, o ise küfrü hoş görüyor.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:
“Ey inananlar! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin! Allah’ın aleyhinize apaçık bir ferman vermesini mi istersiniz?” buyuruyor. (Nisâ: 144)
Allah-u Teâlâ’nın emri ve hükmü budur. Bu hükmü kaldırıyorlar. Bu Âyet-i kerime’yi inkâr ediyorlar.
Küfrü hoş gören narcılar Allah-u Teâlâ’nın koyduğu hudutları inkâr edip kaldırdılar. Onlara tâbi olanların hepsini küfür içine daldırdılar. Hepsi küfre düştüler.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde: “Onlarla dost olan onlardandır.”
Beyân-ı ilâhîsini ferman buyurmuştur.
“Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden her kim onları dost edinirse, o onlardandır.” (Mâide: 51)
İşte bu Âyet-i kerime onlara kâfidir. Bu Âyet-i kerime onların işini bitirir.
Bu uzun uzun beyanlarımıza gelince, halka hakikatı duyurmak içindir.