İslâm dini kardeşlik dinidir. Müslümanlar ana-baba bir kardeş gibidirler. İslâm’da tefrikanın, bölücülüğün, benlik davasının asla yeri yoktur ve şiddetle yasaklanmıştır.
Din adına yapılan her bölünme İslâm dini’nde bir ihanettir, bir zulümdür.
Her din kuran bölücü, İslâm dinini yıkmak için, kendi dinini ayakta tutmaya çalışır. Binaenaleyh bunlar Hazret-i Allah’ı ve Resulü’nü alet ederler. Gaye ve maksatları cemaati kendilerine çevirmek ve kurdukları dini kuvvetlendirmek içindir.
İşte Âyet-i kerime:
“Amma ne var ki, insanlar din hususunda kendi aralarında parçalara bölündüler, çeşitli kitaplara ayrıldılar. Her bölük, her parti kendi tuttuğu yoldan memnundur, yanında bulunan (din veya kitapla) sevinmektedir.” (Müminûn: 53)
Bu Âyet-i kerime’ye göre; her kendine has isim yapan, kendine göre bir din kurmuştur, o isim onun resmi dinidir. Bunlar “Biz cemaatiz” diyorlar, halbuki Hazret-i Allah onların kurdukları için; “Dindir” diyor.
Âyet-i kerime’lere iman ediyorsanız, bunların dinlerinin kendilerine has olarak verdikleri isimler olduğunu kabul edeceksiniz.
Kitabımız birdir; o halde Hazret-i Allah ve Resulü’nde birleşmemiz gerekiyor, bölücülerin zan kitaplarında değil.
Kurtuluşu arayanlar, Hazret-i Allah ve Resulü’nün emirlerine dikkat etsinler!