Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
ÂHİR ZAMAN ÂLİMLERİ - Ömer Öngüt Görüşleri Sözleri Kitapları Düşünceleri Yazıları Eserleri
Cep Kitapları
ÂHİR ZAMAN ÂLİMLERİ
'Onların âlimleri gökkubbe altındakilerin en şerlileridir. Fitne onlardan çıktı, yine onlara dönecektir.' (Beyhâkî) Bunlardan Birkaçı: Yaşar Nuri Öztürk, Edip Yüksel, İskender Evrenesoğlu, Nazmi Sakallıoğlu, Refet Kayserilioğlu.

Kıyamet Saatinin Bilgisi

Kıyamet Saatinin Bilgisi


Edip Yüksel kıyametin ne zaman kopacağını biliyormuş. “Kıyametin kopma zamanı 2280 yılı” nda imiş. 19 mucizesi(!) ile Tevbe sûre-i şerif’inin son iki Âyet-i kerime’sini yok sayan adam kıyametin zamanını da biliyormuş.

“Onu Allah’tan başka açığa çıkaracak yoktur.” (Necm: 58)

Yani Allah-u Teâlâ kıyametin ne zaman kopacağını dahi gizlediğini, yalnız kendisinin bildiğini beyan ediyor. Bu adam ise tarihini söylüyor. Bu sözü Hazret-i Allah’ın bu Âyet-i kerime’sini inkârdır. Bu söz küfürdür.

Mekke’li müşrikler Resulullah Aleyhisselâm’a kıyametin ne zaman kopacağını sorarlar, “Eğer sen peygamber isen bize zamanını haber ver!” derlerdi.

Bu hususta Âyet-i kerime’de şöyle buyuruluyor:

“Sana kıyamet saatinin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar.

Resulüm! De ki: Onu ancak Rabbim bilir. Onun vaktini O’ndan başka bilecek yoktur.

Ağırlığını göklerin ve yerin kaldıramayacağı o saat, sizlere ansızın gelecektir.” (A’raf: 187)

Allah-u Teâlâ “Ancak Ben bilirim” buyuruyor, o ise zamanını, tarihini bildiriyor. Bu sözü ile hem Âyet-i kerime’yi inkâr ediyor, hem de ilâhlığını ilân ediyor. Bu bir şirktir. Bunu yapan müşriktir.

Kıyamet, Allah-u Teâlâ’nın kendi Zât-ı akdes’ine tahsis ettiği gayb işlerindendir.

Âyet-i kerime’de şöyle buyuruluyor:

“Sanki sen onu biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. Resulüm! De ki: Onun bilgisi ancak Allah’ın katındadır. Fakat insanların çoğu bilmezler.” (A’raf: 187)

Zira ilâhi hükmü inkâr edip kendi zannını hüküm yerine koyduğu için ulûhiyet dâvâsı gütmüştür. Kim onu tasdik ederse küfrüne ortak olur. Ona tâbi olanlar da küfrüne ortaktır. Allah-u Teâlâ’nın açık fermanına göz yuman, umursamayan, bu sözleri kim olursa olsun kabul eden onunla beraberdir.

Bunlar din-i İslâm’ı eğlenceye alanlardır.

İşte Âyet-i kerime:

“Dinlerini oyun ve eğlenceye alanları, dünya hayatının aldattığı kimseleri bırak.” (En’am: 70)

Diğer Âyet-i kerime’lerinde şöyle buyuruyor:

“Ey iman edenler! Allah’a ve Resul’üne itaat edin, işitip durduğunuz halde ondan dönmeyin.” (Enfâl: 20)

“İşitmedikleri halde ‘işittik!’ diyenler gibi olmayın.” (Enfâl: 21)

Bu Âyet-i kerime’ler Resulullah Aleyhisselâm’ın sözlerini, emir ve yasaklarını işitip de mühimsemeyen veya hafife alan kimseler hakkında bir ihtar mahiyetindedir.


  Önceki Sonraki