Her varlık O’nun kudretinin eseridir. Var olan ne ki varsa O’nunla var olmuştur. Hiçbir şey gayesiz maksatsız yaratılmamış, Allah-u Teâlâ’nın kemâlât ve hikmeti her yerde müşahede edilmektedir. Devamını Oku
Hakk’a varabilmek için, Hakk’a götürenleri bulmak lâzımdır. Hakk’a ileteni bulursan o zaman hakikate vakıf olursun. Hakk’a vardığın zaman, gerçeği öğrendiğinde yalnız “O” olduğunu hem göreceksin hem bileceksin. Zira hep O... Devamını Oku
Mülkünün mutlak sahibi olan Allah-u Teâlâ, kudret ve azametini, bütün mahlûkatın hâkimiyeti altında bulunduğunu bildirmek üzere Âyet-i kerime'sinde şöyle buyuruyor: "Mutlak hükümranlık elinde olan Allah, yüceler yücesidir." (Mülk: 1) Allah-u Teâlâ ebedî kemâlâta sahiptir. İyilik ve faziletleri hudutsuzdur, her yere ulaşır. Bolluk ve bereket kaynağıdır. Devamını Oku
"Ey kardeş! İsm-i âzam'ı öğrenmek mi istiyorsun? O halde dinle. Senin vücudun bir dağdır. O dağı kaldırıp atarsan o esrârı, onun altında görürsün." - "Allah'ım! Bana İsm-i âzam'ı öğrettin ve gösterdin. Bu öğrettiğin İsm-i âzam'ın hakkı için günahlarımı bağışla, onun yerine sevap yaz, ahlâkımı güzelleştir, kötü ahlâkları benden al." Devamını Oku
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'lerinde şöyle buyuruyor: "Size bir iyilik dokunursa bu onları üzer. Başınıza bir musibet gelse buna da sevinirler. Eğer sabreder, Allah'tan korkarsanız, onların hilesi size hiçbir zarar veremez. Şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır." (Âl-i imran: 120) Devamını Oku
"Bugünün hastalığı; çocuğu olmayan çocuk olsun diye her türlü hileye başvuruyor, kimi de çocuk ölsün diye her türlü cinayeti işliyor. Bunlar gadâb-ı İlâhi'ye sebep olan işlerdir. Hazret-i Allah'a teslim olan, O'nun takdirine, taksimine râzı olur. Âyet-i kerime'de şeytanın; "Yaptıracağım!" dediği haber veriliyor: "Onlara emredeceğim, Allah'ın yaratışını değiştirecekler." (Nisâ: 119) Devamını Oku
"En Güzel İsimler Allah'ındır. O Halde Allah'a O Güzel İsimlerle Duâ Edin. O'nun İsimleri Hususunda Eğriliğe Sapanları Bırakın. Onlar Yakında Yaptıklarının Cezalarını Göreceklerdir." (A'râf: 180) "Allah'ın Doksan Dokuz İsmi Vardır. Kim Bu İsimleri Hıfzederse Cennete Girer. Allah Tektir, Teki Sever." (Buhârî - Müslim) Devamını Oku
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif’lerinde en büyük Âyet-i kerime’nin Bakara sûre-i şerif’inde olduğunu haber vermiştir. Çünkü bu Âyet-i kerime Allah-u Teâlâ’nın sıfat-ı ilâhî’sini, hakimiyet-i sübhânî’sini, azamet ve kibriyâ’sını en beliğ ve en güzel bir şekilde telkin ve tavsif etmektedir. Devamını Oku
Allah-u Teâlâ bütün kâinatı yaratan kudretin Zât-ı akdes'i olduğunu kâfirlerin de ikrar ve itirafa mecbur olduklarını Âyet-i kerime'sinde haber vermektedir: "Andolsun ki onlara: ‘Gökleri ve yeri kim yarattı?' diye sorsan, mutlaka: ‘Allah!..' derler. De ki: Hamd Allah'a mahsustur. Hayır, onların çoğu bilmezler." (Lokman: 25) İnsanlar kendi fıtratlarına döndüğü, kendi vicdanlarına danıştıkları zaman bu apaçık gerçeği görebilirler. Buna rağmen Allah-u Teâlâ'ya başkalarını ortak koşmaktadırlar. Devamını Oku
Hep O, hep O'ndan. "O, göklerin yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabb'idir. O Rahman'dır." (Nebe: 37) Vasıfları bu olan, hikmeti gereğince her bir varlığa cömertçe iyilik ve ihsanda bulunandır. "Eğer inanıyorsanız O, göklerin, yerin ve ikisinin arasındakilerin Rabb'idir." (Duhan: 7) İnsanların O'nu bırakarak tapındıkları şeyler aslâ ilâh olamazlar. "Allah ile beraber başka bir ilâh edinme! Sonra kınanmış ve tardedilmiş olarak kalırsın." (İsrâ: 22) Devamını Oku
Yaratmak; olmayanı, bilinmeyeni ortaya koymak, hiç yoktan var etmektir. Bu da yalnız Hazret-i Allah'a mahsustur. Her şeyi nizam ve intizam içinde yoktan var eden, her yarattığını birbirine uygun, yeni bir icat ile numunesiz olarak yaratan O'dur. Âyet-i kerime'lerde şöyle buyurulmaktadır: "Allah her şeyin yaratıcısıdır. O her şeye vekildir." (Zümer: 62) Her şeye ihtimamla bir şekil ve hususiyet verir, düzenler ve en güzel bir biçimde terkip eder. Yarattığı şeylerde güzelliğinin kemâlini gösterir. Devamını Oku
Allah-u Teâlâ göklerin ve yerin yaratıcısının Zât-ı Akdes’i olduğunu, kendisinden başka ilâh bulunmadığını bir Âyet-i kerime’sinde ferman buyurmaktadır: “De ki: Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” (Ra’d: 16) Gökleri ve yeri yaratan ve onların işlerini idare eden kimdir? Hayatınızı idame ettiren şeyleri, rızıklarınızı size kim sağlıyor? Böyle bir soruya verilebilecek tek cevap: “De ki Allah’tır!” (Ra’d: 16) Devamını Oku
Engin Kerem sahibi olan Allah-u Teâlâ’nın lütuf ve ihsanları, nâmütenâhi nimet ve ikramları sonsuzdur. Herşey O’nun kudret ve tasarrufundadır. Zira mülkün sahibi O’dur. Yaratmak da, öldürmek de O’na âittir. Tesadüf diye birşey yoktur. O’nun dilemediği hiçbir şey vücuda gelmez. Devamını Oku
Hazret-i Kur’an’ın en büyük Âyet-i kerime’sinin sırrını açacağız ve izahını yapacağız. Bu sırları açmakla, birçok hususlarda ne demek istediğimizi bir nebze olsun anlamış ve kavramış olacaksınız. Devamını Oku
Yaratan O olduğu gibi yaşatan da, donatan da O’dur. O yaratıyor, O yönetiyor. Mülk O’nun, bütün tasarruf hakkı ve hüküm O’nundur. Arş-ı Rahman’dan bütün yarattıklarına hükmünü sürdürmeye devam etmektedir. Âyet-i kerime’sinde buyurur ki: “Sonra Arş’ı istivâ etti. (Oturdu, oradan mülkünü yönetmektedir.)” (Furkan: 59) Devamını Oku
Hazret-i Allah’ın Varlığı İle Övünürüm, Varlığımdan Utanırım: Hükümsüz ve değersiz bir mahlûkum, hüküm ve değer Sahib’ime aittir. Var ile övünüyorum. Varlığımdan utanıyorum. Çünkü hep O... Allah-u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri vardır ve birdir. O Ehad’dır. O’ndan başka bir mevcud yoktur. Hadis-i şerif’te şöyle buyuruluyor: “Allah var idi ve Allah’tan başka bir şey mevcud değildi.” (Buhâri) Herkes O’nu bu mülkün içinde, mekânların içinde arıyor. Halbuki bütün mekânlar O’nda mekândır. Devamını Oku